Güven
2012 yıllı, Gürcistan’a gidişimizin ikinci yılı.
Atalarımın terkedip geldiği ana yurdumu ve halkımı tanımak istiyordum.
Türkiye’de tanıdığım, Batumda kalan, bir ailenin yanında kalıyordum. Arkadaşım hem Batumu gezdiriyor hemde benim mesleğim olan bir sporun profesyonel hakem ve antrenörü olarak Batuma gelmiştim. Bir gün arkadaşıma, bir spor salonu olup olmadığını sorduğumda, var tabi, istersen götürebilirim dedi.
Buna çok sevindim. Arabaya bindik ve 10/15 dakika sonra salonda idik. Salonda birçok branşta spor vardı, onları izleyip vakit geçirdikten sonra asıl görmek istediğim kendi branşım,aradığım bölüm.
Biz içeri girdiğimizde 5/10 sporcu antrenman halinde ve 2 antrenör onlarla ilgileniyordu. Beni gören hocalardan biri, hoş geldiniz, deyip güler yüzle karşıladı. Hoş beşten sonra havadan sudan bahsederken konu ister istemez spora geldi tabi ve hemen kaynaştık. Benden oradaki arkadaşları çalıştırmamı istediklerinde hayır diyemedim; oradaki gençleri tanımak ve kaynaşmak benim için çok önemliydi. Antrenman bittikten sonra biraz salonu gezdim ve gözlemledikten sonra salonun birçok malzemesinin eski, yıpranmış ve eksik malzemeler olduğunu gördüm. Bu arada salonun hocası ile oğlu beni ve arkadaşımı kendi odasına götürüp ikramda bulundular. Sohbet arasında, hocamıza malzeme durumunu sordum.Hocamız, salonu zar durumda götürebildiklerini ve buradaki gençleri kaybetmemek için kimilerinden aidat bile almadan ders verdiklerini anlatınca, oradaki durumu daha iyi anlamaya başladım.
Öğrenciden para almadan, bir hocanın ne maaşını, ne de salonun giderlerini karşılaması mümkün değildi. Bu durumdan oldukça duygulandım ve kendilerine bir teklifte bulundum. Eksik olan malzemelerinin bir bölümünü onlara bir sonraki gelişimde getirebileceğimi söylediğimde memnuniyet duyacakları dile getirerek teşekkür ettiler; fakat yinede yüzlerinde belki…! diye bir ifade olduğunu hissediyordum. Çünkü hiç tanımadıkları insanlar 2 saatlik bir dostluktan sonra size bir taahhüt de bulunuyorlar.
İşte bu benim içimde de bir korku oluşturmuştur. Acaba seneye oraya tekrar gidebilir miyim, ölür müyüm, kalır mıyım gibi kafamda kurgular oluşmaya başlamıştı. Neyse selamlaştık ve o salondan güzel bir anıyla geri döndük. Bende 3 gün sonra Türkiye ye döndüm ve önümüzdeki seneyi sabırsızlıkla beklemeye başladım.( devam edecek)