Narikala / ნარიყალა
Tiflis’in tarihi, ana kalesidir. Eski adının Şuris Tsikhe ve Deda Tsikhe olduğu, Narikala [ნარიყალა] adının Moğolca “Narin Kale”den geldiği ve küçük kale anlamı taşıdığı, Gürcistan’ın Moğol istilasına uğradığı dönemde (13. Yüzyıl) bu adı aldığı belirtilmektedir.
Narikala Tiflis silüetinin ana parçasını oluşturur, Tiflis’e kattığı güzelliğin gece görünüşü ise eşsiz özelliktedir ve kentin çekiciliğini artırır. Gerek Gürcüler, gerekse yabancı turistler Narikala’sız bir Tiflis tahayyül edememektedir.
Mtkvari (Kura) Nehri’nin en dar yerinde ve Marcvena Sanapiro denen sağ yakada, nehre bakan hâkim bir konumda, stratejik bir savunma noktasında kuruludur. Narikala; Abanotubani yani Tiflis hamamlar bölgesi ile Tiflis Botanik Parkı arasındaki alanda yer alır.
Tiflis’in uzun geçmişinde yaşanmış birçok tarihi olaya, kentin savunulmasına ve işgallere, yıkımlara, kurtuluşa, Tiflis’in başından geçen pekçok olaya tanıklık etmiş ve günümüze kadar ulaşmıştır. Kalenin duvarları ve burçları birçok defa yıkıma uğramış, yeniden tamamlanmıştır.
Gürcistan’da bir dönem Narikala adı sadece Tiflis kalesinin adı değildi; Yine Doğu Gürcistan’daki Gori Kalesi, Surami Kalesi, Ananuri Kalesi, Gremi Kalesi, Güney Gürcistan’da Borcomi Kalesi de bu adla anılmaktaydı.
Narikala adı sonradan kullanılmaya başlanmıştır. Kalenin kuruluşu Tiflis kentini kuran ve Gürcistan’a (Kartli/İberia Krallığı) taht merkezi yapan 5. Yüzyıl Gürcü Kralı Vakhtang Gorgasali’den dahî eskiye dayanır:
Buradaki ilk kale Kartli (İberia) Kralı Varaz Bakur döneminde 4. Yüzyılın ikinci yarısında kuruldu. O yüzyıllarda kaleye Şuris Tsikhe yani Şuri Kalesi deniyordu. Bu küçük kale 4. Yüzyılın sonunda Perslerin eline geçti ve kaleye Pers siyasetinin yürütücüsü Pitiakhşi ünvanlı yönetici yerleştirildi.
Kale 5. Yüzyılın ortalarında yeniden Gürcü kralların eline geçmiştir. Vakhtang Gorgasali burayı yeniden inşa etti ve büyüttü. Bu nedenle Vakhtang Gorgasali Tiflis kentinin kurucusu ve başkenti Mtskheta’dan Tiflis’e taşıyan kral olarak kabul edilir. Bazı tarihçiler ise Vakhtang Gorgasali’yi Tiflis’i kuran değil, onu yeniden ayağa kaldıran, geliştiren kral olarak kabul eder. Kalenin tarih boyunca kullanılan diğer bir adı da Deda Tsikhe yani Ana Kale idi.
Tiflis Kalesi yani Narikala/Deda Tsikhe, 7. Yüzyılda, sonra 12. Yüzyılda Davit Ağmaşenebeli döneminde önemli ölçüde genişletildi. Günümüze ulaşan surların önemli kısmı 16. ve 17. Yüzyıllardaki tamir ve bakımlarda yapılmıştır. 1827 yılında yaşanan deprem, kalenin birçok duvarını yıkmıştır.
Kale, fonksiyonunu 19. Yüzyıla kadar kaybetmemiştir. Gürcü Kartl-Kakheti Krallığı Rusya tarafından 1801 yılında işgal edildikten sonra kale eski fonksiyonunu yitirmiştir. Bu dönemde kale içerisindeki Aziz Nikoloz Gürcü Kilisesi Rus Ordusu’nun cephaneliği olarak kullanılmaya başlanmıştır. 1847 yılında yıldırım düşmesi sonucu kilise tahrip olmuştur. Kale son olarak 2000 yılında restore edilmiş, kilise de ayağa kaldırılmıştır.
Günümüzde Tiflis’i ziyaret edenlerin görmesi gereken en önemli yerlerden biri, Dzveli Tbilisi yani Eski Tiflis bölgesinde her yerden görünen Narikala ve çevresidir. Buraya iki şekilde ulaşmak mümkündür. Yürüyerek çıkılacağı gibi; Rike Parkı’nda kurulu teleferikle de çıkılmaktadır. Tiflis kalesi Narikala bölgesine çıkıldığında kaleye yakın ünlü Kartvlis Deda (Gürcülerin Anası) Anıtı’nı görme şansı da elde edilmektedir.