Hani bizim ekonomimiz nerede?
Dursun Ali Çavuş: Bir soru ile bir konuyu tartışmaya açmak istiyorum. Türkiye’de Türkiye’li Gürcülerin ürettiği , pazarladığı veya yaydığı bir ürün, bir marka veya bir hizmet var mı? Varsa, hangileridir? Yoksa, neden yoktur? Biz biliyoruz ki mesela. Biz biliyoruz ki mesela XX Peyniri var ve satılıyor. En son mantar gibi yayılan Çiğ Köfte zincirleri kuruldu ve tüm Türkiye de satılıyor. Bazı toplulukların benim bildiğim plastik sektöründe uzmanlıkları var. Ayrıca bir çok restoran zinciri (sancak) ve börekçileri var. . XX lerin, benim bildiğim plastik sektöründe uzmanlıkları var. Ayrıca bir çok restoran zinciri ve börekçileri var.
Biz Gürcüler ne durumdayız? Biz ne yapabiliriz? Ne yapmalıyız?
Ürettiği , pazarladığı hiçbir ürünü olmayan, sadece tüketen bir toplumun ekonomik altyapısı olabilir mi? Müzik, Folklor, Şiir, Edebiyat kısaca sanat dalları o toplumda bağımsız olarak gelişebilir mi? Halen varolan kültürel birikim korunabilir, gelecek kuşaklara aktarılabilir mi?
Gençlerimiz gelecek kaygısı ile oradan oraya koşturuyor, bazıları yurtdışına giderken, bazıları senelerce atanmak için üniversite sonrası yıllarca KPSS çalışıyorlar , kısaca nerde geçim yolu görürse oraya katılıp Gürcü ailesinden çevresinden ister istemez uzaklaşıyor ve kültürlerini tamamen unutuyorlar. Büyükler de maalesef bir yol gösterip daha iyi bir seçenek önerip onlara hem benliklerini kaybetmeyecekleri hem de geçimlerini temin edebilecekleri bir yol öneremiyorlar. Misalen Gürcü çevresinde gördüğümüz bazı babaların çocukları bile babalarının yanında durmaktan imtina edip uzak duruyorlar, babalarının beyhude işlerle neden uğraştığını sorup bazıları yüksek sesle eleştiriyorlar bile…
Gürcülerde soyadı geleneği çok eskilerden beri var. Yüzyıllar öncesinden… ancak sadece soylu – aristokratların soyadları vardı. Onların yanında, topraklarında k’ma olarak yaşayanları ise batonlarının soyadıyla tanırlardı. Kmaların hangi batonun topraklarında yaşadığının, kimliklerinin, benliklerinin bir önemi yoktu ve yaşadıkları toprak sahiplerinin soyadları ile anılırlardı. mesela Mikelienti soylularının kmaları mikelkmienti olarak tanınırdı. Şimdi de sadece geçim derdine düşmüş, benliği ve kimliği önem taşımayan kimseler, kalabalıklar ve toplumlar olması doğaldır. Yalnız kendini soylu , aristokrat , benlikli ve kimlikli ailelerin devamı sayanların – addedenlerin hem geçim sorununu çözme hem de benlikli/kimlikli kalma sorunları vardır ve bu sorun çözülmediğinde kma-laşma ister istemez kaçınılmaz hale gelmektedir.
Sonuç olarak, her kişi veya toplum ekonomisi ne kadar güçlüyse, kendi içinde yarattığı ekonomi ne kadar işlevliyse o kadar kişilikli, o kadar bağımsız, o kadar sanat/kültür içerikli ve güçlü olacaktır.
www.Dursun Ali Çavuş :gurcuhaber.com/2020/10/19/bizim-ekonomimiz-nerede/