FİLMYÖN’DE UMUTLU BİR DEĞİŞİM
Sinemamızın büyük ustaları tarafından kurulan ve yaklaşık yarım asırdır varolan Film Yönetmenleri Derneği, Türkiye’de sadece film yönetmenlerinin üyesi olduğu tek sivil toplum örgütüdür. Farklı dünya görüşünden, farklı inançlardan ve farklı sinema yaklaşımından bütün yönetmenler bu derneğin üyesi olmuştur. Siyasal yaklaşımlar nedeniyle kutuplaşmalar yada bölünmeler bu dernekte kendine asla yer bulamamıştır. Bu yüzden de film yönetmenlerininin örgütlendiği tek dernek olarak kalmayı başarmıştır.Sansüre, yasaklamalara ve her türlü haksızlığa karşı ortak haraket etme geleneği, bu dernekte hep yaşatılmıştır.Yani ortak paydayı, demokrasiyi temel almıştır. Zira biliriz ki, ortak payda kültürünü geliştiremeyenler asla demokrasi yaratamazlar . Diyalektik bir kavramdır: Her şey doğar, gelişir ve kendini yenileyecek tohumu oluşturur. Zamanı gelince yerini yeniye bırakır. Bu doğal döngüyü gerçekleştiremeyen her şey çürür ve yok olur.Bitkiler, hayvanlar ve sistemler de öyledir.Ustalarım ve arkadaşlarımın bana güveni ve biraz da zorlamasıyla, 12 yıldır başkanlığını yaptığım FİLMYÖN’de genel kurul öncesi artık görevi yeni bir ekibe devretmek isteğimi belirterek aday olmadım. Çünkü biliyorum ki, yönetimde ve yaptığımız işlerde ne kadar iyi olursak olalım, diyalektik sürecte kendimizi yenileyemezsek sonuç bellidir. Geleceği görme kabiliyetini kaybederiz, çevremizde olup bitene körleşiriz ve kaçınılmaz çürüme başlar. Bu sonuç sadece FİLMYÖN için değil, her kuruluş, her parti, her iktidar ve bütün düzenler için de geçerlidir.Kendi yerini alacak tohumlara izin vermeyen çiçekleri, ağaçları düşünsenize. Dünya bir süre sonra kokuların ve renklerin olmadığı bir kuru çöle döner.FİLMYÖN üyeleri, genel kurulda özellikle kadınların ağırlıkta olduğu bir yönetimi seçerek yeni yüzyılına giren Türkiye’ye örnek bir davranış göstermişlerdir. Saygınlığı ile hepimizin gönlünde güzel bir yeri olan Biket İlhan başkanlığında, genç meslektaşlarım Çiğdem Vitrinel, Eylem Kaftan, Vuslat Saracoğlu, Aydın Orak, Tayfur Aydın ve Cengiz Özkarabekir yeni yönetimi oluşturmuşlardır. Başkanlık görevimi büyük bir heyecan ve umutla devrettim. Yıllardır beraber çalıştığım tüm arkadaşlarıma ve Film Yönetmenleri Derneği üyelerine teşekkür ederim. Yüz yıldır devlet anlayışı olarak, örselenen, itilen ve ötelenen sinema sanatının aslında bu güzel ülkeyi dünyaya taşıyan en büyük lokomotof olduğunun farkına vararak yeni yüzyıla giren bir Türkiye göreceğimiz umuduyla.
























