Milattan Önce Güney Kafkasya haritası ve Albania Gerçeği
Tarihin bir kesitini yansıtan haritaya bakarsanız eski Güney Kafkasya’da batıdan doğuya doğru üç krallık görürsünüz; Kolkheti (Kolhis), İberia (Kartli) ve Albaneti yani Kafkas Albaniası. Kolkheti ve İberia’nın devamı Sakartvelo yani Gürcistan’dır ve konumuz bu değil, ortadan yok olmuş Albania.
Binlerce yıl var olmuş, kendi devletleri, yazıları, kiliseleri ve kralları olan fakat günümüzde adları tarihe karışmış bir halk Albanlar. Onlar Gürcistan’ın doğu komşularıydı, bugünkü Azerbaycan ve Dağıstan topraklarında yaşıyorlardı. Albania ile İberia (Kartli) Krallığı arasındaki sınır, bazı başka iddiaların aksine, büyük ihtimalle bugünkü Azerbaycan’daki Şeki yakınlarındaydı.
Albania hakkında Gürcü Ansiklopedik Sözlüğü Sf.16-17’de kısaca bilgi vermiş, Facebook platformunda da önceki yıllarda bazı paylaşımlar yapmıştım. Şimdi ise aşağıda linkini verdiğim yeni videoda anlatılanları kullanarak ilgilenenlere Albania hakkında bilgi aktarmak isterim. Videonun tamamını birebir çeviri yapma gereği duymadım. Son paragrafa kadar olan bilgiler videoda veriliyor, bazı hususlar tartışmalı olabilir, ancak genel itibariyle doğrudur. Son paragraf bana aittir.
Albania Latin dilinde dağlık arazi anlamına geliyor, fakat Albanlar ülkelerine kendileri ne diyordu o bilinmiyor. Albanlar Kafkasya halkıydı ve Lezgi dil ailesine mensup bir dil konuşuyorlardı.
Albanlar ilk devletlerini MÖ 2. Yüzyılda kurdular. Bu krallık Albania topraklarında yaşayan 26 temin birleşmesiyle kuruldu. Bugünlü Şeki’den Hazar Denizi Kıyısına kadar Albaneti idi. Sonra yaşam alanları Hazar’dan geriye daraldı ve sonraki yüzyıllarda Rani diye anılan alanları kapsıyordu. Bazı Ermeni tarihçiler, Hazar kıyılarındaki Albanlar Rani’ye gelmeden önce Rani’de Gürcü topluluklarının yaşadığını söyler. Bu tarihçiler, Azize Nino’nun Mtkvari (Kura) ve Araksi’nin (Aras) birleştiği yere kadar olan topraklarda yer alan yani Hereti ve Rani’nin olduğu topraklarda yaşayan Gürcülere dini tebliğ ettiğini söylüyorlar.
Albania’da etno-demografik yapı zaman içinde değişti. Hazar kıyısında ve Rani’de yaşayanlar birbirinden kopunca iki ana kitle oluştu. Büyük kitle Rani’de, bir kesim ise Büyük Kafkas Dağları eteklerinde yaşamaya devam etti. Çoklu etnik yapı nedeniyle ortak Alban dili ve kültürü oluşup yayılamadı. Alban kilisesi Kafkasya’da en eskilerden biridir.
MS. 3.Yüzyılda Sasani dönemi Persleri yani İran etkisi altına aldı (Sasanilerin dini Zerdüştlüktü). Sasaniler bağımsız Alban Krallığı’nı lağvedip yerel bir hanedanı kendiilerine bağlı yönetici yaptılar. 4. Yüzyılda Alban yöneticisi Sasanilere başkaldırdı, Ermenistan’a giderek Hristiyan oldu ve krallık unvanını geri aldı. 5. Yüzyıl ortalarında Hristiyanlık Albania’nın resmi dini oldu. Kral Vaçe-2 yeni taht merkezini Mtkvari (Kura) Nehri kıyısındaki Barda’da kurdu (Bugünkü Azerbaycan’ın Berde rayonunun olduğu yerde).
Persler 462 yılında Alban Krallığı’nı yine ortadan kaldırdı ve Hazar kıyılarına kadar ele geçirdikleri Alban topraklarıyla beraber Gürcistan’ın Hereti topraklarını Samarzapano adlı idari yapıya dahil ettiler.
Vaçagan-3 Alban Krallığı’nı yeniden ayağa kaldırdı. 556 yılında Alban kilisesinin başındaki kişi Katolikos unvanı alarak Ermeni kilisesinden koptu.
Albania kralı Vaçagan-3’ten sonra Persler bölgeyi yeniden işgâl edip tekrar Samarzapono’yu kurdu ve Albania İran etkisine girmiş oldu.
7.Yüzyılda bölgeye önceki asırda Müslüman olarak genişleyen Araplar girdi.
Araplar Bizans’la (Doğu Roma) mücadele içinde olduklarından, Bizans’ın Diofizit Ortodoks Hristiyanlık inancına karşı da mücadeleye girişip Ermenilerin Monofiziit inancını destekleyip korumaya aldılar. Dolayısıyla Albanları Diofizit inancını bırakıp Monifizit Ermeni dinine girmeye zorladılar. 7. Yüzyıl sonunda Araplar Alban kilisesini Bizans’ın Hristiyanlık inancına (Kalkedon prensipleri) uydukları için ağır şekilde cezalandırdı ve Alban kilisesini Ermeni Monifizit kilisesine bağladılar.
Bu durum Alban halkının Ermenileşme sürecini hızlandırdı. Halkın bir kısmıysa İslam’a geçiyordu.
Albania kilisesinin başına Diofizit inancına sahip biri geçti ve onu Albania kraliçesi destekliyordu. Bunu haber alan Ermeni kilisesinin piskopos unvanlı yöneticisi, Arap yönetimine şikayet etti ve şunu yazdı: “Ermenistan, Tanrı’nın izniyle Araplara bağlılık gösteriyor ve hizmet ediyor. Albanlar ve Ermeniler Hristiyandır, fakat Barda’da oturan Alban Katolikos Bizans imparatoruyla anlaştı ve dualarında onun adını anıyor ve Alban ülkesini Bizans dinine geçmesi için zorluyor”. Ermeni Katolikos Araplardan Albanları cezalandırmasını istedi, Arap emiri de bunu zevkle yerine getirdi. Büyük bir orduyu Ermeni inancına girmeleri için Albanların üzerine gönderdiğini Ermeni katolikosa bildirdi. Ermeni Katolikos hemen Albania’ya gidip Arap desteğiyle Barda’daki Alban kilisesinin başına geçti. Alban kraliçe ve pispokosu bağlayıp sürgüne gönderdiler, piskopos sürgünde öldü.
Ermeni piskopos ve rahipler, Alban piskoposun ve kilisesinin Alban yazı dilindeki kitaplarını yok ettiler. Geriye sadece sürülen Alban rahiplerin Gürcistan’daki Gürcü manastırlarına gizlice ulaştırabildiği eserler kaldı. Gürcüler Albanlar gibi Diofizit inancına sahipti.
Bu gelişmelerden sonra toplanan Alban kilisesi, yönetiminin Ermeni katolikosluğu tarafından belirlenmesini 706 yılında kabul etti. 1815 yılına kadar Ermeni katolikosluğuna bağlı Alban kilise yönetim birimi varlığını sürdürdü. 14. Yüzyıldan itibaren Alban katolikoslarının kilise merkezi Artsakh’ta yani Karabağ’dadır.
Albanların yok oluşunu özetleyelim
7.Yüzyılın ikinci yarısında Albania’ya Araplar saldırdı. 8. Yüzyılın 30’lu yıllarında Araplar Albania’nın tamamını ele geçirdi. 866 yılında bir Alban lideri Alban Krallığı’nı ayağa kaldırdı ancak bu kısa sürdü. Bu tarihten sonra Alban ulusunun etnik parçalanması ve yok oluşu süreci başlar ve bu süreç 11. Yüzyılda sona erer. O zamana kada ise;
4.-5. yüzyılda Artsakh yani Karabağ Ermenileşti. İlerleyen yüzyıllarda Kafkasya’da Türkler görülmeye başladı. Zaten baskılanmış ve kısıtlanmış Albanlar Türkleşme ile de karşılaşmış olup, bu durum 11. Yüzyılda yaygın bir hal aldı. Bu, Albania topraklarına Oğuz Türklerinin yerleşmesiyle oluyordu. Albania böylece yok oldu.
Alban kimliğini koruyan kaldı mı diye soracak olursak? Çok sonraları Azerbaycan adı verilen o topraklarda bir köy kaldı, bir de oralardan Gürcistan’a göç edenlerin yaşadığı bir köy var. Rusya’da dağınık yaşayanları da sayarsak, Alban kimliğini koruyanların sayısı 10 bin civarındadır. Gürcüler eski Albania’ya Albaneti ve birkaç köyde günümüze ulaşmış eski Alban halkına Udi/Udebi diyorlar.
 
                                                                                                
							










 
  
 













