Erdoğan Şenol:
Artvin ve çevresini feodal Kavkasidze ailesi yönetiyordu, onlara ne oldu?
Bu işin Cakeli [Gürcüce yazımı ჯაყელი] hanedanıyla yani Atabeklerle ilgisi var mı?
Aslında başlığı Tao ile Klarceti eristavileri Kavkasidzelere ne oldu şeklinde yazmam gerekirdi, ancak nereden bahsettiğim daha anlaşılır olsun istedim.
Gürcü tarih yazımında Tao ve Klarceti olarak bilinen terimler hakkında Türk tarih yazıcılarından hiçbir şey duyamazsınız. Bunun çeşitli nedenleri var fakat bu yazıda konuya odaklanmak daha doğru olacaktır.
Evet, Osmanlı İmparatorluğu 16. Yüzyılda bölgeye hakim olana kadar, hem Tao [Gürcüce yazımı ტაო] hem de Klarceti [Gürcüce yazımı კლარჯეთი] bölgesini Kavkasidze [Gürcüce yazımı კავკასიძე] hanedanından feodal prensler yönetiyordu. Kavkasidze adı Kafkasya bölge adıyla ilişkili olmalıdır. Malumunuz Artvin ve çevresi Kafkasya [Gürcüce yazımı კავკასია] bölgesi içinde yer alır ve bu toprakların dağlarının her birinin ayrı adı olmakla birlikte genel itibariyle Küçük Kafkas Sıradağları’dır.
Bölge coğrafyası ve Osmanlı öncesi dönemleri hakkında biraz açıklama yapalım.
Tao dediğimiz yerler Artvin Yusufeli dâhil, bugünkü Erzurum’un Tortum ilçesi ötelerine kadar olan alanları kapsardı. Osmanlı döneminde ve günümüzde halâ Erzurum merkezinde bir muhite Gürcükapı denmesinin nedeni de bu muhitin Tao adlı Gürcü bölgesine açılıyor olmasıdır. Klarceti dediğimiz alanlar ise Artvin ilinin Yusufeli ve Şavşat haricindeki topraklarını kapsardı. Maradidi’nin günümüzde Gürcistan sınırları içinde kalan kesimi de Kalarceti’ye dahildi. Çanetis Kedi’nin [Gürcüce yazımı ჭანეთის ქედი] yani Çaneti/Lazeti sırtlarının arkasındaki Artvin’in kıyı ilçeleri yani eski adıyla Çaneti (Lazeti) de Klarceti’ye dahildi ve Kıyı Klarceti yönetim birimi içindeydi.
Şavşat, Klarceti’den ayrı Şavşeti adıyla idari ve tarihsel-etnografik bölgeydi. Ardahan çevreleri de öyleydi, buralar Artaani-Kola-Palakatsio tarihsel-etnografik bölgeleriydi ve buraların yönetici sınıfı yani feodalleri, 12. Yüzyılda öne çıkmaya başlayan Akhaltsikhe’deki büyük feodal Cakeli hanedanına bağlıydı. Aslında Tao ve Klarceti’deki Kavkasidze soyadlı feodaller de önceleri büyük frodaller olan Cakeli hanedanına tabiydiler, fakat sonra işler değişti.
Tao ve Klarceti, Şavşeti, Artaani, Akhaltsikhe ve Cavakheti çevreleri hep birlikte tarihi Meskheti bölgesini oluştururdu. Açaristkali çayı vadisindeki Khulo çevreleri yani Yukarı Açara da Meskheti’nin içindeydi. Tüm buraların yani Meskheti’nin Gürcü halkına da Meskhi deniyordu.
Tarihi Gürcistan coğrafyasında farklı zamanlarında eristavi, tavadi, aznauri, mouravi, atabagi gibi ünvanlar kullanan yönetici kesim her zaman Gürcü feodal sisteminin parçasıydı. Feodal düzende tüm bu ünvanlardan daha büyük olan ise, kral yani mepe idi [Gürcüce yazılışı მეფე].
Tao ve Klarceti bölgeleri 10. Yüzyıldan itibaren gösterdiği atılımla tarihi Gürcistan’ın gelişmiş ve öncü bölgesiydi. Bu öncülük eski İberia’nın ve Kolkheti’nin sadece kültürel ve ekonomik ilerlemesine değil, siyasi gelişmelere de öncülük etmesi anlamına geliyordu ve eski Kartli yani İberia ve Kolkheti’yi bu kez “Gaertianebuli Sakartvelos Samepo” yani Birleşik Gürcistan Krallığı adıyla tek bir siyasi yapıda birleştiren ve bin yüz yıl hüküm süren Bagrationi hanedanı da Tao’luydu; onlar Speri bugünkü adıyla İspir’liydi.
Feodal dönemde dünyanın başka yerlerinde olduğu gibi irili ufaklı kaleler ve çevresinde büyük ya da küçük kentsel yerleşimler, hanlar, dini yapılar, su yolları, köprüler gelişmişlik belirtisiydi. Kaleler ve çevresindeki kompakt yerleşimlerin dışında, kırsal alan yerleşimleri geniş coğrafyaya yayılmıştı.
Konumuz olan Tao ve Klarceti bölgelerinde feodal döneme tarihlenen çok sayıda tarihi yapıdan bir kısmı sağlam bir kısmıysa hasarlı olarak günümüze ulaştı. Birçoğu yok oldu, bazılarının izleri kaldı, bazılarıysa barajların altında suya gömüldü. Bugünkü Doğu Karadeniz ve Kuzeydoğu Anadolu topraklarında en gelişmiş yerler Tao ve Klarceti’ydi. Meselâ Karadeniz kıyı alanlarında çeşitli nedenlerle nüfus az, yerleşim alanlarının sayısı da pek fazla değildi. Yani oraların geçmişi bugünkü gibi algılanmamalıdır. Tao ve Klarceti Ön Asya’da ve dönemin dünyasında gelişmiş bölgelerden biriydi demek yanlış olmaz.
Artvin ilinin büyük kesimini kapsayan Klarceti bölgesinin merkezi Artvin kenti değil, Artanuci yani bugünkü adıyla Ardanuç’tu. Artanuci kalesi ve kenti 6. Yüzyıl Kartli (İberia) kralı Vakhtang Gorgasali yadigârıydı. Geniş bir alana yayılan Klarceti bölge adı da zaten Artanuci’deki bir köy adının anlamının genişlemesiyle oluşmuştu. Bugün de varolan, Ardanuçta adı değiştirilmiş olan o köy, yöre halkınca Klarcet olara bilinir.
Sayısını tam olarak bilemediğimiz, onlarca sayıdaki Tao ve Klarceti kalelerini 15-16. Yüzyıllarda Kavkasidze ailesinin kolları yönetiyordu. Örneğin Artvin kalesi de Tortum kalesi de buna dahildi. Kim bilir, bu kaleleri onlar mı yapmıştı? Ancak, bu hanedanın kaçıncı yüzyıldan itibaren bu bölgenin yöneticileri olduğu hakkında bilgimiz yok. Bu konu henüz araştırmaya muhtaçtır.
15-16. Yüzyıllardaki gelişmeler
Gürcistan Kralı Tamari’nin 1204 yılında öz yeğenine kurdurduğu ve kendilerini eski Gürcü krallğı İberia’nın mirasçısı kabul eden ünvanlar kullanan Trabzon Krallığı’nı 1461 yılında Osmanlı Padişahı Fatih Sultan Mehmet yıktı. Bu tarihten sonra işler değişmeye başladı. Gürcülerin Selçuklu ve Bizans’a karşı kurduğu tampon devlet Trabzon Krallığı yıkılınca Gürcistan krallığı için tehlike büyüdü.
Gürcistan krallarıyla bir süredir arası açık olan Meskheti’nin büyük feodalleri Cakeliler, 16. Yüzyıla doğru krallıktan ayrılmaya ve kendi krallıklarını kurmaya, yani Gürcistan Krallığı içindeki Samtskhe Saatabago adlı prensliği krallığa dönüştürmeye çalıştılar. Fakat bu amaçlarına ulaşamadıklarını, tam tersine, aradan yaklaşık yüz yıl geçtiğinde, prensliğin Osmanlı paşalığına dönüştüğünü söyleyebiliriz.
- Yüzyılın ikinci yarısından sonra Osmanlıların Tao ve Klarceti’ye akınları oldu. Çeşitli aralıklarla yapılan akınlardan bazılarını Gürcüler püskürttü, bazılarında Osmanlı birlikleri galip geldi. İşte bu akınlar zamanında Tao ve Klarceti kalelerini Kavkasidze prensleri bazen yalnızca kendi birlikleriyle, bazen İmereti kralının birlikleriyle birlikte savunuyordu.
- Yüzyıla gelindiğinde Osmanlı Tao’da henüz hakimiyet kuramamıştı. İmereti kralı Bagrat-III, Oltisi (Oltu) ve diğer bazı kaleleri ele geçirmiş olan Osmanlı birliklerini 1543 yılında çıkarıp buraları geri alırken, o kalelerin ve Artvin’deki kalelerin sahibi Kavkasidze feodalleri Gürcü kralın yanında savaşıyordu. Bahsettiğimiz İmereti Krallığı bir Batı Gürcistan krallığıydı ve merkezi Kutaisi kentiydi. Bu krallık, Gürcistan Krallığı’nın 15. Yüzyıl sonunda parçalanıp üçe bölünmesinden sonra oluşan üç Gürcü krallığından biriydi ve kralları aynı Bagrationi hanedanının kollarıydı. Tao ve Klarceti’yi de kapsayan Meskheti bölgesinin bu dönemdeki siyasi adı olan Samtskhe Saatabago yani Samtskhe Prensliği İmereti Krallığı’na kalmıştı.
Kavkasidze ailesi Tao-Klarceti’yi savunan Gürcü kralların yanında savaşırken, Satmskhe yani Meskheti’nin büyük feodalleri Cakeliler yani Atabekler karşı tarafta, Osmanlı tarafında savaşıyordu. 16. Yüzyıla kadar Gürcü krallığının yılmaz bekçisi Cakeliler yani atabagi/Atabekler artık bu durumdaydı.
Süregelen mücadeleler sonunda Gürcü yönetimi kaybetti. Gürcü olup Gürcü yönetimine karşı Osmanlı İmparatorluğu’nun yanında yer alan ve onlarla birlikte Gürcü yönetimine karşı savaşan atabagi ünvanlı Cakeliler, daha önceki hedefleri olan krallık mertebesine erişemeseler de, bu hizmetlerine karşılık Osmanlı’ya bu bölgenin yönetimi hakkını onaylattılar ve dinlerini ve isimlerini değiştirip Osmanlı’ya bağlı önemli bir güç oldular.
Kavkasidze ailesinin birçok üyesi ve bazı ileri gelenleri feodal prensler bu savaşlarda hayatını kaybetti. Osmanlı İmparatorluğu bölgeye hakim oldu ve Osmanlı yanında yer alan Atabagi/Atabekler Osmanlı’nın verdiği yetkiyle bölgeyi ele geçirdi.
Kavkasidze ailesinin kollarından hayatta kalanların bazıları zaman içerisinde Osmanlı üstünlüğünü kabul etti, Ortodok Hıristiyanlığı terk edip Müslüman olanlar, isimlerini de değiştirip toprak sahibi olmaya devam ettiler. Kavkasidze ailesinin kollarından halâ kale sahibi olanlar ve eski kale sahiplerinden hayatta olanların yerine, Atabekler kendi akrabalarını yerleştirdiler. Böylece, Artvin ve çevresinde Kavkasidze ailesi gitti, yerine Akhaltsikheli Atabeklerin kollarından olan Atabekler geldi.
Peki nerede o eski Kavkasidzeler?
Artvinli Kavkasidze hanedanı üyeleri, dünyaya egemen olmuş koskoca bir imparatorluğa karşı topraklarını ve kendi değerlerini korumak için sürdürdükleri uzun ve onurlu mücadelelerin ardından kaybettiler. Bir kısmı bu mücadelelerde öldü, bir kısmı belki göç etmiş de olabilir, ancak, bir kısmının soyundan gelenlerin halâ Artvin ve çevresinde yaşadığına dair derlenmeye muhtaç bilgiler var. Artvin’in ilçelerinde ve köylerinde yaşayan bazı insanların Kavkasidze ailesinden geldiğine işaret eden bazı veriler olmasına rağmen, ne bu bilgiler, ne de toplumumuz henüz yeterli olgunluğa ulaşmış değildir.